◊ Cuma günü vizyona girecek “Soygun Oyunu: Büyük Vurgun”da üç kafadarın polisiye macerasını izleyeceğiz. Sizin hayatınız film olsa aksiyon mu olurdu, romantik komedi mi?
– Kesin aksiyon! (Gülüyor)
◊ Peki kim çekerdi: Oynadığınız
“İstanbul Kırmızısı” filminin yönetmeni Ferzan Özpetek mi, “Arada”nın yönetmeni Mu Tunç mu?
– Aaa Ferzan olsun lütfen…

◊ Canlandırdığınız dizi karakterlerinden hangisinin tanınmanızda daha büyük etkisi oldu: “Ufak Tefek Cinayetler”deki ‘Edip’ mi, “Muhteşem Yüzyıl”daki ‘Sümbül Ağa’ mı?
– Çok büyük ihtimalle ‘Sümbül Ağa’mızın payı daha büyüktür.
◊ “Othello”, “Vezir Parmağı”, “Destan”, “Rise of Empires: Ottoman”… Kariyerinizdeki tarihi yapımların ağırlığı… Tipinizden
dolayı mı, kaderin cilvesi mi?
– Kaderimde var galiba. N’apayım? (Gülüyor)
◊ Müzikle de ilgileniyorsunuz: Peki hangisinden daha çok keyif alıyorsunuz: Şarkı söylemek mi, mızıka çalmak mı?
– Şarkı söylemek tabii.
◊ Hangi tutkunuzdan vazgeçmek daha zor olurdu: Budokon mu, kitesurf mü?
– Kitesurf’ten vazgeçmek daha zor. Kite’sız olmaz.
◊ 25 yaşınıza dönmek mi, Dolmabahçe Sarayı’na sahip olmak mı?
– Şöyle bir düşününce… 25 yaşa dönmek daha iyi galiba.
◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?
– İkisi arasında gidip gelsem kısa kısa…
Öyle olmaz mı?
◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
– “Zengin ama çirkin” doğayım hadi. Güzellik geçici dememişler miydi bize?
◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
– Mutluluk kişinin kendisidir. Para kolaylaştırır. Ama sadece günümüzde.
◊ Mantık mı, içgüdü mü?
– Mantık.
◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
– Genellikle geceden kafamda işi bitiririm.

POPÜLER ŞEYLER
Cem Yılmaz’la oynamak eğlenceli olurdu
◊ Hangisiyle aynı filmde oynamak daha eğlenceli olurdu: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?
– Cem Yılmaz’la birlikte oynamak. Bayağı eğlenceli olurdu.
◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?
– Sezeeen…
◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
– Cem Karaca.
◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
– Nâzım.
◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
– Filiz Akın.
◊ Tarık Akan mı, Ediz Hun mu?
– Tarık Akan.
◊ Hangisiyle komşu olmak isterdiniz: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?
– Bardot’yla isterdim.
KÜÇÜK KEYİFLER
Epeydir gidememiştim; Ayvalık çok iyi olur
◊ Sosyal medya paylaşımlarınızdan ikisini de çok sevdiğinizi biliyoruz:
Kedi mi, köpek mi?
– Kurban olduğumun kedileri ya. Kedi, kedi.
◊ İstanbul’un… Lezzetleri mi, sesleri mi?
– Lezzetleri elbette. Nice uygarlıkların bıraktıklarıyla beraber.
◊ Anadolu Yakası mı, Avrupa Yakası mı?
– Avrupa.
◊ Tren yolculuğu mu, gemi yolculuğu mu?
– Tren.
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
– Orman-ağaç-temiz hava. Nefes için.
◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
– Epeydir gidememiştim; Ayvalık çok iyi olur.
◊ Bodrum mu, Çeşme mi?
– Çeşme.
◊ Güneş mi, ay mı?
– Güneş.
◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Günbatımı. Çünkü daha melankolik. (Gülüyor)
◊ Tavla mı, satranç mı?
– Genelde tavla.
◊ Çaycı mısınız, kahveci mi?
– Çaycıyım.
◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı, iskender mi?
– İskender olsun.
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız… Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi?
– Kırmızı et… Geçtim bile.
◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
– Gevezeye… Sen de dayanamazsın herhalde.
◊ İmkân olsa hangisini seçerdiniz: Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi?
– Müzik aletlerinin tozunu attırmak daha güzel olurdu tabii.
◊ Twitter mı, Instagram mı?
– Insta. Nokta.
◊ Peki bir daha asla sosyal medya kullanmamak mı, bir daha asla film izlememek mi?
– Bir daha asla sosyal medya kullanmamak… Daha kolay geliyor insana.

ÖZEL MESELELER
“Düz ovada keklik” deyin siz bana
◊ Pozitif ama sıkıcı insanlar mı, negatif ama ilginç insanlar mı?
– Bunların her ikisi de dayanma gücü isteyen tipler. Ama negatifimizin ilginç kısmını merak ederim tabii.
◊ Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, en büyük düşmanınızın mı?
– Zor soru… Sevgilimin.
◊ Aşkta alıcı kuş musunuz, çantada keklik mi?
– “Düz ovada keklik” deyin siz bana. (Gülüyor)
◊ Affetmek mi, unutmak mı?
– Affetmek. Her şeyden önce kendime faydası olur.
◊ Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Bakıp gülümsemek mi, göz kaçırmak mı?
– Bakıp gülümsemek. Böylece iyiyi, güzeli fark etmek. (Gülüyor)
◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
– İlkbahar yahu. En romantik.
◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?
– Tek başıma olsun şöyle doya doya…
◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkınızın kötü bitmesi mi?
– Kimseye âşık olamamak tabii. Hayat böyle bir şey: Âşık oldukça büyürsün.
◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
– Kayıtsızlık.
◊ Hatır için çiğ tavuk… Yenir mi, yenmez mi?
– Yenmez, yok… Kusura bakmasın.
GÜNDELİK HALLER
Yerinde duramayan tiplerdenim
◊ Az tanıdığınız birine telefon açmak mı, mesaj atmak mı?
– Direkt telefon açarım ya ben.
◊ Asla hatırlamadığınız biri size çok samimi davranıyor… Yekten hatırlamadığınızı mı söylersiniz, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsınız?
– Kim olduğunu anlamaya çalışırım. Çok yüz görüyoruz, bir bilsen. Birbirine benzer kişileri ayıklamak zor. (Gülüyor)
◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
– İnan hiçbiri… Ben yerimde duramam. Yani duramayan tiplerdenim.
◊ Peki ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
– Ha o zaman iyi bir film.
Selim Bayraktar: Hayat böyle bir şey aşık oldukça büyürsün için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Selim Bayraktar: Hayat böyle bir şey aşık oldukça büyürsün için ilk yorumu yapabilirsin.